TÜRKİYE, DOĞU VE BATIYLA İLİŞKİLERİNİ AYNI ANDA GELİŞTİREBİLEN ENDER BİR ÜLKE
AK Parti Ataşehir Belediye Başkan Adayı Ömer Abamor'un, Kandilli Cemile Sultan Korusu'nda verdiği akşam yemeğinde konuşan Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, AK Parti hükümetinin uluslararası ilişkiler ve AB politikasına değindi.
İktidara geldiklerinde, AB'nin 43 yıllık bir serüven olduğunu belirten Bağış, kendisinin eski Başbakan Adnan Menderes'in 1959'da Avrupa Ekonomik Topluluğu'na yaptığı ilk başvurunun 50. yıl dönümünde AB müzakerelerini üstlendiğini hatırlattı.
Hiçbir ülkenin müzakere sürecinin bu kadar sürmediğini ifade eden Bağış, "43 yıl boyunca kimisi gelip bize, 'AB'nin yolunun Diyarbakır'dan geçtiğini' söyledi. Kimisi geldi, 'Bir gün nüfusumuz 70 milyonu aşacak. O zaman ümüklerini sıkacağız' dedi. Kimisi geldi, 'AB ince uzun bir yoldur ama sabırlı gitmemiz gerekir' dedi. Kimisi AB'ye küstü. Kimisi bu süreç içerisinde darbe yaptı. AB'nin bizimle ilişkilerini kesip atmasına sebep oldu" diye konuştu.
Bağış, AB ile müzakerelerin başladığı 2005 yılında Türkiye'nin, İslam Konferansı Örgütü'nün (İKÖ) Genel Sekreterliğini de üstlendiğini anımsatarak, Türkiye'nin doğu ve batıyla ilişkilerini aynı anda geliştirebilen ender bir ülke olduğunu kaydetti.
Türkiye'nin bugün Rusya ve diğer komşularıyla ticaretini arttırmasının 7 yıllık AK Parti hükümeti döneminde gerçekleştiğini belirten Bağış, şunları söyledi:
"Bir zamanlar teröre destek veren Suriye, yakaladığı teröristleri adeta kulağından tutarak bize teslim eder hale geldiyse... İran ki, yaklaşık bin yıldır rekabet içerisinde olduğumuz bir ülke; Bugün dünya ile iletişim kurmak için Türkiye'yi aracı olarak görüyorsa... Eğer bugün 47 yıllık bir aradan sonra Türkiye BM Güvenlik Konseyi Üyeliğine, oy kullanan 191 ülkenin 152'sinin oyunu alarak, yani oy kullanan her 10 ülkeden 8'inin oyunu alarak, bütün kıtalardan, bütün farklı etnik kökenlerden, bütün farklı dinlere mensup ülkelerden oy alabiliyorsa, bu işte 7 yıllık çalışmanın neticesidir."
Egemen Bağış, AB'nin, farklı etnik kökeni, dini inancı, mesleki birikimi, eğitimi olan veya olmayan, toplumun her bireyini birleştirebilecek bir proje olduğunu kaydederek, "Herkes AB projesinde kendinden bir şey görebilir. Bugün askeri de sivili de Kürdü de Çerkezi de Lazı da Türkmeni de Alevisi de Sünnisi de Ermenisi de Musevisi de Müslümanı da kadını da erkeği de genci de yaşlısı da AB projesinden birtakım beklentiler içerisinde" şeklinde konuştu.
Bu çerçevede muhalefet partileriyle, Anayasal kurumlarla, sivil toplum kuruluşlarıyla, üniversitelerle yakın çalışma ortamına girebilmek için kolları sıvadıklarını söyleyen Bağış, bu süreçte, yerel yönetimlerin AB'de çok önemli olduğunu gördüklerini ifade etti.
AB'nin en önemli kurumlarından birinin yerel yönetimleri aynı çatı altında buluşturan bir konsey olduğunu vurgulayan Bağış, sözlerini şöyle tamamladı:
"AB'nin belediyelerimiz için çok ciddi fonları var. Onları belediyelerimizin doğru projelerde kullanabilme imkanları var. Ömer Abamor ile AB'nin fonlarını kullanarak Ataşehir'de çok şeyler yapabileceğimize inanıyorum. Kendisi, Ataşehir'in potansiyelinin çok farkında. Onunla gerçekten İstanbul'a AK Parti'nin belediyecilik anlayışını yeniden insanlara hatırlatmak ve o anlayışın neler getirebileceğini göstermek adına, çok önemli başarılara imza atabileceğimize inanıyorum."