"DIŞ İLİŞKİLER KONSEYİ" EGEMEN BAĞIŞ ONURUNA NEW YORK'TA YEMEK DÜZENLEDİ
New York'ta faaliyet gösteren düşünce kuruluşu "Dış İlişkiler Konseyi", Amerikan-Türk Konseyi yıllık toplantısı sebebiyle ABD"de bulunan Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) İstanbul Milletvekili ve Başbakanlık Dış Politika Danışmanı Egemen Bağış'ın konuşmacı olarak katıldığı yemekli bir toplantı düzenledi.
Konsey'in Manhattan'daki merkezinde gerçekleşen yemekli toplantıya başta konsey üyeleri olmak üzere, çeşitli konsey, enstitü ve iş dünyası temsilcileri katıldı. Toplantıda, Atlantik Müzik Şirketi'nin sahibi Ahmet Ertegün de hazır bulundu. Konsey üyelerinden Steven A. Cook'un takdim konuşmasıyla başlayan toplantıda, Egemen Bağış "Türkiye'nin İçinde" başlıklı bir konuşma yaptı.
Sözlerine, "Dünyanın bu tarafından Türkiye'yi yanlış okumanın çok mümkün olduğunu bir kez daha fark ettim. Bazı insanların Türkiye'nin müttefiklerine olan bağlılığı ve özellikle Ortadoğu'da ne yapmak istediği hakkında şüpheleri olduğunu gözlemledim. Bazı insanların da Türkiye hakkında çok mutlu olduğunu gördüm. Dünyaya Türkiye'den bakmakla Washington'dan bakmak arasında farklar olduğunu fark ettim. Bugün sizinle perspektiflerimizden bazılarını paylaşacağım" diyerek başlayan Egemen Bağış; Türk-Amerikan ilişkilerinin, 60 yıldan fazladır devam eden çok önemli başarı örneklerinden biri olduğunu, iki ülkeyi birleştiren pek çok şey arasında en önemlilerinin, paylaşılan demokrasi, insan hakları, düşünce özgürlüğü gibi değerler olduğunu belirtti.
"Türk-Amerikan ilişkileri bağlamında, Afganistan konusunda büyük bir işbirliğimiz var. Ortadoğu'ya barış getirmek ve barışı yaygınlaştırmak için dikkatle çalışıyoruz" diyen Bağış Irak konusuna da değindi. "Washington'daki pek çok kişinin Türkiye'nin Irak meselesindeki katkılarını anlamadığını fark ettim. Ancak hatırlamalıyız ki, 1991'de ilk Körfez krizinde ABD'ye destek veren ilk ülkelerden biriydik. Bunu çok kimse bilmiyor ama Irak'ta ABD'den sonra en çok kaybı, bölgede askerimiz olmamasına rağmen biz verdik. Çok sayıda kamyon şoförümüz, inşaat işçimiz ve mühendisimiz hayatını kaybetti. Sünnileri seçimlere girmeye ikna eden bizim Dışişleri Bakanımızdı ve Irak'a 50 milyon dolar yardımda bulunduk" şeklinde konuştu.
ABD gibi Türkiye'nin de Irak'ta toprak bütünlüğünün korunması ve herhangi bir etnik ya da dini grubun diğerleri üzerinde hakimiyet kurmaması üzerinde hassasiyetle durduğuna dikkat çeken Bağış sözlerine, "Irak'ın bölünmesi başka bölünmeleri de beraberinde getirir. Komşudaki yangını söndürmezsek yangın bize de sıçrar. Komşudaki yangını söndürmeye çalışıyoruz" diyerek devam etti.
İran konusunda Türkiye'nin tavrıyla ilgili olarak da Bağış, "İran'ın nükleer silah sahibi olmasını istemiyoruz. Hiçbir ülkenin istemiyoruz. Ancak niyetleri ne olursa olsun, daha sert adımlar atılmadan önce, tüm diplomatik yolların denenmesi gerektiğini düşünüyoruz. Komşumuz İran'ı Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu ve diğer uluslararası kuruluşlarla işbirliği yapması konusunda teşvik ediyoruz. Aynı zamanda Avrupalı müttefiklerimizi de İran'ı bu yönde teşvik etmeleri için destekliyoruz" dedi.
AVRUPA BİRLİĞİ
Konuşmasında Avrupa Birliği konusunda da değinen Egemen Bağış, "Hiç kimsenin Türkiye'nin kararlılığı konusunda şüphesi olmasın. Bu Türkiye'nin 42 yıllık rüyasıydı. AB'ye giriş müzakerelerini başlatan partinin ve hükümetin üyesi olmaktan gurur duyuyorum. Müzakereleri bitiren iktidar da bizim iktidarımız olacaktır. Türkiye'ye baktığınızda, bütün dünyada olmasını arzu ettiğiniz şeyi, gittikçe daha da yerleşen bir demokrasiyi göreceksiniz" ifadelerini kullandı.
"TÜRKİYE ABD'NİN ORTADOĞU'DAKİ EN GÜVENİLİR MÜTTEFİKİDİR"
Konuşmasının ardından soruları cevaplayan Bağış, bir katılımcının ABD'de bazı insanların Türkiye ve Amerika'nın özellikle Suriye, ve Hamas konularında aynı şekilde düşünmemelerinden kaynaklanan şüpheler taşıdığını belirterek "Türk-Amerikan ilişkilerinin gerçek temeli nedir, ortak amaçlar nelerdir?" şeklinde bir soru yöneltmesi üzerine, "Türkiye ABD"nin Ortadoğu'daki en güvenilir müttefikidir. Geçmişte olduğu gibi gelecekte de bu böyle kalacaktır. Bizi birleştiren çok şey olduğunu ve iki ülkenin de birbirini kaybetmeyi göze alamayacağını düşünüyorum. Türkiye ve ABD çok değişik konularda çok şeyi birlikte götürüyorlar." şeklinde cevap verdi. Bağış, Suriye'nin uzun yıllar PKK'ya destek vermesi sebebiyle ilişkilerin kötü olduğunu ancak şimdi Suriye'nin teröristleri yakalayıp Türkiye'ye teslim eder hale geldiğini anlattı.
Bağış Hamas konusunda ise, "Bence Hamas yetkilileriyle dürüst bir şekilde konuştuğu için Türkiye"ye teşekkür edilmeli. Hamas Ankara'da bu bölgede başka yerde duyduklarını duymadı. Başkaları yanlış mesaj vermeden biz doğru mesaj vermek istedik." şeklinde konuştu. Bağış sözlerine, "Hamas'ın seçimlere katılması kararı Türkiye'nin yetkisinde olan bir şey değildi. Hamas'a seçimlere katılma hakkı verildi Hamas da insanların desteğini kazandı. Filistin halkı bizim için değerlidir, İsrail halkı da değerlidir ve bölgede kanın durmasını istiyoruz" diye devam etti.
Türk-Amerikan ilişkilerinin temelinde tarihten gelen güçlü politik ve askeri ilişkiler olduğunun altını çizen Bağış, ilişkinin ekonomik boyutunun hiçbir zaman aynı seviyede olmadığını hatırlatarak ekonomik ilişkilerin geliştirilmesi ve iki ülke arasındaki diyaloğun arttırılması çağrısında bulundu.
Türkiye'nin İslam dünyasına bakışı hakkındaki bir soruya da Bağış," Türkiye'nin nüfusunun yüzde 99'u Müslüman'dır. Türkiye laik bir ülkedir ancak bireyler dindar olmak ya da olmamayı seçebilirler. İslam dünyasına karşı tarihsel sorumluluklarımız var. Ortak bir kültürü paylaşıyoruz. Model ya da örneğiz demek istemiyorum ama Türkiye'nin 200 yıllık demokrasi tecrübesini onlarla paylaşmak istiyoruz" dedi. İslam Konferansı Örgütü (İKÖ) başkanının ilk kez bir Türk olmasının İslam dünyasının Türkiye'yi daha ciddiye aldıklarının bir göstergesi olduğunu söyleyen Bağış, İKÖ tarihinde ilk kez Genel Sekreterin seçimle belirlendiğini, bunun İslam dünyasına demokrasi getirmenin ilk adımı olduğunu ifade etti. Bağış ayrıca, İKÖ'nün İslam hakkındaki yanlış imajı değiştirmeye ve dünyada Müslümanlar ve gayri Müslimler arasında daha iyi bir diyalog kurmaya çalışan ciddi bir kurum olması gerektiğini vurgulayarak, kurumun başkanı Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu'nun bunu başarmaya çalıştığını ifade etti.
Türkiye'deki Kürtlerle ilgili bir soruyu, "Türkiye'deki Kürtlerin davranışları bizi kaygılandırmıyor. Türkiye'deki Kürtlerin Türkiye"de yaşamaktan memnun olduklarını düşünüyorum. TBMM"de yüzden fazla Kürt asıllı milletvekilimiz var. Pek çok üst düzey Kürt siyasimiz oldu. Türkiye'de insanlar etnik kökenlerine göre değerlendirilmiyor" şeklinde cevapladı.
Bir katılımcının Kıbrıs'ta Türk askerlerinin varlığı ve Heybeliada Ruhban Okulu'nun açılmamasını sebep göstererek Türkiye'nin Kopenhag Kriterlerini tam olarak yerine getirilmediğini iddia etmesi üzerine de Bağış, Türkiye'nin Kopenhag Kriterlerini yerine getirdiğinin başta AB dönem başkanı Tony Blair olmak üzere AB liderleri tarafından kabul edildiğinin kayıtlarda yer aldığını belirtti.
Türkiye'nin Ermenistan'la ticari ilişkilerinin sorulması üzerine Bağış, "Ermenistan sınırı kabul etmediği için sınırı açamıyoruz. Dolayısıyla direkt ticaret yapamıyoruz" dedi.
Alıntılar: Esra Kireççi, AA 30/03/2006