İSTANBUL 2010
Napolyon bir zamanlar demiş ki: "Eğer dünya bir tek ülkeden ibaret olsaydı, İstanbul başkenti olurdu."
İstanbul'u Avrupa Kültür Başkenti olarak seçmek iki toplum arasındaki iletişim ve kültürel diyalogu daha da güçlendirir.
İstanbul'un AKB-2010 adaylığı Türk toplumunun ve hükümetinin kültürel uyum yönünde Avrupa Birliğine olan sorumluluğumuzun bir göstergesi olarak görülmelidir. İstanbul AKB-2010'un organizasyonel yapılanmasında çeşitli sivil toplum kuruluşları, büyükşehir ve ilçe belediyeleri, valilik, özel idare, yerel yönetimler ve merkezi hükümet birimleri tarafından desteklenmektedir. 17 Aralık 2005'de Avrupa Zirvesi Sonuç Bildirgesinde ve Ekim 6 tarihli ilerleme raporunda Avrupa Konseyi ve Komisyonu Türkiye ile Birlik arasındaki iletişim ve diyaloğun arttırılma gereğinin altını çizdiler. İstanbul'un 2010 Avrupa Kültür Başkenti olması, Avrupa Zirvesinin kararına tam uyum sağlamaktadır. Adaylık Türkiye'nin, özellikle İstanbul'un çok yönlü Avrupalılaşmasını ve İstanbul'daki sivil toplum'un gücünü gösterecektir.
İstanbul'un 2010 hazırlıkları ve faaliyetler Avrupa kamuoyunu Türk kültürü hakkında eğitecek ve aynı şekilde Türk kamuoyu da Avrupa kültürü hakkında bilgilendirecek.
Büyük Avrasya bölgesindeki en eski yerleşim yerlerinden biri olan İstanbul, çeşitli Avrupalı sanatçıları ve farklı geçmişlere sahip Avrupalı mültecileri kendine çekmiştir. Siyasi, ekonomik, dini ve sosyal gelişim ve devrimler İstanbul'un karakterinde köklü kalıntılar bırakmıştır.
Daha da önemlisi, umuyoruz ki kitlelerin yoğun katılımı ile, kültür ve sanat, bu iki aktiviteden yoksun kalmış toplumun üyelerine uzanır. Uluslararası jüri İstanbul Girişim grubunu temsil eden, aralarında bendenizin de olduğu heyeti 14 Mart günü dinleyecek ve sonrasında kararını verecektir. İnanıyorum ki, İstanbul 2010 "Hevesli Katılımcı" İstanbul'lular sayesinde hem başarıya ulaşacak, hem de sonuç alacaktır.