BAĞIŞ, TÜRKİYE'NİN BM GÜVENLİK KONSEYİ GEÇİCİ ÜYELİĞİNE SEÇİLMESİNİ DEĞERLENDİRDİ
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Egemen Bağış, Türkiye'nin BM Güvenlik konseyi geçici üyeliğine seçilmesinde verilen yüksek desteğin, 'Türkiye'nin ülkesinde ve dünyadaki barış çabalarına olan inancın en büyük göstergesi olduğunu' söyledi.
Bağış, Türkiye'nin BM Güvenlik Konseyi geçici üyeliğine adaylığını koymuş olmasının bile başlı başına 'çok büyük bir adım' olduğunu dile getirerek, Türkiye'nin konseyde iki yıl boyunca temsil edileceğini anımsattı.
Bağış, bu üyelikle Türkiye'nin, 'dünyada çıkan her çatışmada, ikili veya çok taraflı her sorunda sadece alınan kararları uygulayacak ülke değil, bunu gündemine alacak, tartışacak, gerektiğinde asker sevkıyatı yapacak, gerektiğinde ekonomik ambargolar uygulayacak olan ülkelerden biri haline geldiğini' kaydetti.
'Oy yetkisine sahip 192 ülkenin 151'inin Türkiye'nin üyeliğine destek vermesi, Türkiye'nin ülkesinde ve dünyadaki barış çabalarına ve objektifliğine olan inancın ve desteğin en büyük göstergesidir' diyen Bağış, son beş yıldır, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Meclis Başkanı, parlamenterler ve diplomatların çabalarıyla bu ideali de gerçekleştirdiklerini ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
'Bundan sonra bugüne kadar yaptığımız çalışmalara olan bu desteğin bundan sonra da hakkını vermemiz lazım. Bugün eğer Gürcistan'daki çatışmada konuya taraf ülkeler nezdinde Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı büyük kabul görüyorsa; İsrail ve Suriye, Golan tepeleri ile ilgili sadece Türkiye'nin ara buluculuğuna güveneceklerini ilan edip, dört kere onun himayesinde görüşme yapıyorsa; İsrail ve Filistin liderleri Annapolis Zirvesi'ne katılmadan önce Türkiye'ye gelerek, TBMM'de barış mesajları veriyorsa; Pakistan ve İsrail diplomatik görüşmeleri Tel Aviv ya da Karaçi'de değil İstanbul'da başlatılıyorsa bu dünyada barış sağlama kararlığımıza güvenleri neticesindedir. Bunun neticesinde Türkiye BM Güvenlik Konseyi üyeliğine seçilmiştir.'
GEÇİCİ ÜYELİK VE KIBRIS
Egemen Bağış, Türkiye'nin Güvenlik Konseyi geçici üyeliğine seçilmesinin Kıbrıs süreciyle ilişkisi konusunda, 'Kıbrıs konusunda yıllardır suçlanan tarafın hep KKTC'nin ve Türkiye olduğunu, ancak Annan Planı müzakereleri ve oylamaları sonucu bütün dünyanın aslında barışın önündeki engelin Türkler ve KKTC değil, oradaki Kıbrıs Rum yönetimi olduğunu gördüğünü' kaydetti.
Kıbrıs'ta Türklerin Annan Planı'na 'Evet' demesinin, Türkiye'nin tek bir asker çekmeden, bir karış toprak vermeden bütün uluslararası dengeleri değiştirmesine sebep olduğunu anlatan Bağış, şunları söyledi:
'Dünya artık Kıbrıs konusunda kimin samimi olup, kimin olmadığını çok net anlar hale geldi. Güvenlik Konseyi üyeliğimize bu kadar yüksek desteğin gelmesinde Kıbrıs politikalarının önemli bir katkısı olmuştur. Son dönemde Hristofyas ve Talat dört kez bir araya geldiler. Adada siyasi eşitliğe dayalı, iki kurucu devletin kuracağı bir ortak devlet modeline destek veriyoruz. Sayın Talat'ın müzakereciliğine pozisyonuna destek veriyoruz. Güvenlik Konseyi, bu konu konseye geldiği zaman Türkiye'nin tezlerini bundan sonra çok daha net bir şekilde izah edebileceğimiz bir platform.'