BİR DOST'A ELVEDA AHMET ERTEGÜN
Ahmet Ertegün (1923-2006)
Ahmet Ertegün, eşim, ben, dostları ve yürekten bağlı olduğu tüm Türkiye için dünyada imrenilecek basarılar yakalayan ve son anına dek yaratıcılığını, girişimciliğini ve yenilik üretme coşkusunu yitirmeyen büyük ve aziz bir dosttu.
Uzun yıllar süren hayal kırıklıklarının ardından Türkiye'nin son 5 yılda yeni ve benzersiz bir siyasi hız yakaladığını görmüştü. Kurulmakta olan bu Yeni Türkiye'nin heyecanını bizlerle, hükümetimizle ve Türkiye'yi seven herkesle paylaşmaktaydı. Türkiye'nin yeni ve başarılı uluslararası profili ve artan uluslararası ağırlığı Ahmet Ertegün'ü de heyecanlandırıyordu. Son yıllarda Türkiye ile her zamankinden daha çok meşguldü ve tek başına Türkiye'nin gönüllü ve kıdemli bir büyükelçisi olarak çaba harcıyordu.
Henry Kissenger'ın Türkiye ziyaretinde büekleri olan Ertegün düzenlenen yuvarlak masa toplantısında
Her zaman Türkiye için elinden geleni yapmaya hazır ve tevazu sahibi bir gönüllüydü. ABD'de bütün siyasi, diplomatik, kültürel çabalarımızda bizlere olan desteğini hiçbir zaman esirgemedi. Türkiye'nin yalnızca ABD'de değil, dünyanın her yanındaki lobi faaliyetlerinin çoğu zaman görünmez destekçisi oldu. Birçok proje onun desteğiyle güç kazandı. Türkiye, Ahmet Ertegün için her zaman bir öncelikti. Türkiye Ahmet Ertegün'ün her şeyiydi.
Geçen yüzyılın en önemli ebru sanatçılarından biri olan dedesi Hezarfen Edhem Efendi ve Türkiye'nin Washington eski Büyükelçisi olan babası Münir Ertegün'ün ülkemize yaptıkları katkı Ahmet Ertegün'le katlanarak devam etmiş ve "Ertegün" ailesi onunla unutulmaz kılınmıştır.
Ancak, ne yazık ki Bakanlar Kurulu kararı ile kendisine verilmesi kararlaştırılan "Devlet Üstün Hizmet Nişanı" kendisine ulaştırılamadan hakkın rahmetine kavuşmuştur. Bu benim için çok büyük bir üzüntü kaynağıdır.
Ahmet Ertegün ülkemize yaptığı katkıların dışında aynı zamanda Amerika'da zenci ve beyazları bir araya getirme başarısını gösteren ve ırkçılığa karşı girişimleriyle tarihe geçen nadide insanlardan biri olarak dünya barışında da önemli bir rol oynamıştır.
Kendisini "İşadamı" ya da "Atlantik plak şirketinin kurucusu" olarak tanımlamak Ahmet Ertegün'ü anlatmaya yetmez. Bugünün evrensel müzisyenlerini yıllar önce genç ve isimsiz birer sanatçıyken keşfedip onlara ün kapılarını açan ve hem o sanatçıların hayatini değiştiren hem de yarattığı müzikle dünyayı renklendiren kişiydi Ahmet Ertegün. Her biri dünya değeri olan bu sanatçıların özel sohbetlerde Ertegün'e nasıl saygı ve sevgi ifade ettiklerini, "Sevgili Ahmet" diye seslenişlerini hiçbir zaman unutmayacağım.
O şimdi çok sevdiği ve özlediği kardeşi Nasuhi'ye ve değerli dostu Arif Mardin'e kavuştu. Bu üç ismin de müzik dünyasının en yaratıcı isimleri olması tesadüf değildir.
Ahmet Ertegün'ü kaybettik ama her gün dünyanın bir yerinde Ertegün imzası taşıyan bir müzik parçası çalıyor ve bundan sonra da hep çalacak. Ahmet Ertegün her zaman dostlarının yüreğinde yaşamaya devam edecek.
Bu düşüncelerle eşim ve ben Ahmet Ertegün'e Allah'tan rahmet, ailesine ve tüm sevenlerine de başsağlığı diliyoruz.